Hyundai i20 Türkiye için önemli bir otomobil. İlk neslinden bu yana ülkemizde üretilen küçük hatchback artık üçüncü nesliyle karşımızda.

Bugüne kadar her neslinde farklı bir özelliği ön plana çıkan Hyundai i20, ilk kez Türkiye’de üretildiğinde adının sonuna Troy adını almış ve açıkçası biraz da pozitif bir ayrımcılıkla önemli satış adetlerine ulaşmıştı. 2008’den 2014’e kadar üretilen ilk i20, tasarım anlamında yeterince özgün olmadığı konusunda eleştiriler alırken 2014’te gelen ikinci nesilde bu eleştiriler, gösterişli bir karoserle net bir biçimde bertaraf edilmişti.

KAROSER ve TASARIM

Yeni i20 tasarım konusunu çok daha ciddiye almış bir şekilde karşımıza çıkarken bugüne kadar üretilmiş en dikkat çekici i20 tanımını hak ediyor. Otomobilin yüzündeki keskin çizgiler büyük ön ızgara ile bütünleşirken motor kaputu, çamurluklar ve kapılardaki kat izleri Hyundai’nin yeni tasarım felsefesinde önemli bir rol oynuyor. “Duygusal Sportiflik” olarak adlandırılan bu tasarım felsefesini Avrupa’da kullanan ilk model olan yeni i20’nin boyutlarında selefiyle karşılaştırıldığında küçük değişiklikler yapılmış. 5 mm artarak 4.040 mm uzunluğunda olan otomobilin aks mesafesiyse 10 mm artışla 2.580 mm olmuş. Genişliği 41 mm artışla 1.775 mm’ye ulaşan yeni Hyundai i20’de omuz mesafesi önde 30 mm ve arkada da 40 mm artmış. Tavanı 24 mm alçalan küçük Hyundai’nin bagaj hacmiyse 51 litrelik artışla 352 litre gibi sınıfı için çok iyi bir değere ulaşmış. Arka koltukları katlayarak hacmi 1.165 litreye kadar arttırmak mümkün.

KOKPİT ve DONANIM

Arka bölüm stopları birbirine bağlayan kırmızı plastik şeritle olduğundan geniş gösterilmeye çalışılmış. Üst donanım seviyesindeki LED stopların ışık imzası yeni i20’nin en dikkat çekici yönlerinden biri ve karanlıkta çok estetik görünüyor. Bununla birlikte stopları birbirine bağlayan bölümün aydınlatılmış olmasını beklerdik. Yeni Hyundai i20’nin görsel anlamda etkileyici bir otomobil olmasında önemli bir role sahip olan ön ve arka LED ışık imzaları için en azından orta donanım seviyesi olan Style’ın tercih edilmesi gerekiyor.

Adı dışında bir önceki nesliyle hiçbir görsel ortaklığı olmayan yeni i20’nin kokpiti de baştan sona yenilenmiş. Havalandırma ızgaralarıyla bütünleşen yatay çizgiler sayesinde olduğundan geniş görünen kokpitle kapıların birleşim noktaları da çok şık tasarlanmış. Versiyonuna göre 10,25 inçlik dijital gösterge tablosu ve yine aynı boyutlu multimedya ekranına sahip olan yeni Hyundai i20’nin dört kollu direksiyon simidi özgün bir tasarım. Fiziksel kumandalardan vazgeçilmemiş olması kullanımı kolaylaştırmak adına önemli bir artı. Sürücü kapısında yükseğe konumlandırılan cam kumandalarına erişim kolay ama sadece sürücü camının tek dokunuşta açılıp-kapanması pratik değil. İşçilik kalitesi sorunsuz olan otomobil tok bir izlenim bırakıyor. Bununla birlikte yumuşak plastik kullanılmaması bazı tüketiciler için bir eksiklik olarak kabul edilebilir. Kablosuz şarj sistemi bu sınıf için bir yenilik değil ama i20’de sunulan kablosuz akıllı telefon bağlantısı küçük sınıfta bir ilk. i20 ayrıca Hyundai’nin Avrupa’da Bose ses sistemine sahip ilk otomobili olma özelliği de taşıyor. Test otomobilinde bulunan bu donanım otomobilden aldığımız keyfi ciddi anlamda arttırıyor ve ses mühendisi olmasak da rahatlıkla şunu söyleyebiliriz: Muhtemelen sınıfının en iyisi! En üst donanım seviyesinde sunulan ambiyans sesleriyle kabinde daha huzurlu bir atmosfer yaratılmak istendiğinde dalga, yağmur, kafe, şömine ve kar sesleri arka plan olarak ayarlanabiliyor.

Bu boyutlardaki bir otomobilden temel beklenti 4 yetişkine yetecek yaşam alanını sunmasıdır. i20, ruhsatında “5 kişilik” yazan bir otomobil. Gerekli hallerde 5 yetişkini de ağırlayabilecek potansiyele sahip. Ancak gerçekçi olmak gerekirse arka koltuklarda 2 yetişkinden fazlası zorlama oluyor. Bununla birlikte baş ve diz mesafeleri sınıf standartları için başarılı.

Hyundai i20, piyasaya yeni çıkan bir model olmanın avantajıyla donanım anlamında eli güçlü bir otomobil. Uzun far asistanı, şerit ve yol takip asistanı, şeritten ayrılma uyarısı, yaya ve bisikletli algılayıcılı ön çarpışma önleme asistanı, acil durum fren sistemi ve sürücü yorgunluk sistemi gibi modern güvenlik yardımcıları en üst donanım seviyesinde Plus paketiyle de olsa sunulabiliyor. Bununla birlikte yan ve perde havayastıklarının orta donanım seviyesinde bile standart olmaması ve sadece en üst donanımda standart olması düşündürücü.

MOTOR ve SÜRÜŞ ÖZELLİKLERİ

Son iki yılın WRC (Dünya Ralli Şampiyonası) Üreticiler Şampiyonu olan Hyundai, son dönem modellerinde sürüş kalitesi yönünden ciddi gelişmeler gösteren bir marka. Yeni Hyundai i20 de bu açıdan iyi bir örnek. Bir önceki i20 de sıkı ayarlara sahip ve iyi yol tutan bir otomobildi. Ancak yeni nesildeki sürüş hissi kesinlikle çok olgun. Geri bildirimleri başarılı olan direksiyon sistemi net bir yönlendirme sunarken süspansiyonlar da sürücüyü sağırlaştırmadan yoldaki bozuklukları gayet iyi filtrelemeyi başarıyor.

Sportif denebilecek, dinamik bir sürüş karakteri sunan yeni i20’nin 100 HP gücündeki 3 silindirli motoru da canlı bir yapıda. Karakteristik 3 silindir “hırlaması” eşliğinde devir çeviren motor, bu kategorideki bir otomobili yeterince atik bir şekilde hızlandırıyor. 7 kademeli çift kavramalı otomatik şanzıman da hızlı vites geçişleriyle keyif veriyor. Motorun ortalama yakıt tüketimi Hyundai tarafından 5,2 lt/100 km olarak açıklanıyor. Bizim şehir trafiğinde elde ettiğimiz değer 6,0 – 6,5 lt/100 km aralığındayken sabit hızlı otoyol sürüşünde ortalama tüketim 5,0 lt/100 km civarında gerçekleşiyor.

Sonuç: Yeni Hyundai i20, Koreli markanın şimdiye kadar ürettiği en iyi otomobillerden biri olmuş. Kendi sınıfında zirveye oynayacak kadar başarılı bir model olan i20’de modern ve değerli bir otomobil kullandığınızı hissetmek için üst donanım paketine yönelmek gerekiyor. Bu durum da test aracında olduğu gibi maalesef üst ÖTV dilimine girmeye neden oluyor ve otomobilin liste fiyatı 280.000 TL sınırını aşıyor.